Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

5 Mart 2015 Perşembe

paralel işte. ..

Ankara'daki anılarım bugünlerde çok fazla aklıma geliyor. Sanırım bir çeşit boşluğa düşme yaşıyorum bugünlerde.  Hatirladiklarim genelde arkadaşlarımla ilgili iyi günler.  Burada arkadaş açısından biraz yalnız kaldığım bir gerçek.  Orada okulda hergün sohbet edip dertlesebildigim,  hergün görme fırsatım in olduğu,  bir gün geç kalırsa telefon edip "bir sorun mu var niye gelmedin" diye soracak yakınlıkta 3 güzel arkadaşım vardı. Hala telefonlasiyoruz tabi ama yüzyüze olduğu gibi "yalnız değilim" hissi vermiyor ne yazık ki.
Ankara'da çok sevdiğim fakat çok kısa bir süre yüzyüze gorusebildigimiz arkadaşım D vardı. Daha önceki bir yazımda bahsettigim D değil.  İsimlerinin ilk harfleri aynı sadece. Halen telefonlasiyoruz fakat o şahane bir Akdeniz şehrinde tatlı oğluyla yaşamını sürdürüyor.  Onu da çok özlüyorum. Tanıdığım en tatlı ve en sakin insanlardan biri sanırım. Onunla, evliyken yaşadığımız lojmanın bahçesinde tanısmistik. Ogullarimiz arasında tam bir yaş var. O sırada benim oğlum 4.5 aylık. Onun tatlı oğlu Kerem ise yaklaşık 17 olmalı. Uzaktan öyle rahat bir hayatı varmış gibi görünüyordu ki uzun süre yaşadığım mutsuzluklardan ona hiç bahsetmedim bile. Hani benzer sorunları olanlar daha kolay dertlesir ya, o yüzden onu hiç dertlerimle bogmak istemedim. Aradan birkaç ay geçti.  Bir kış sabahi hava nasıl güneşli ve guzel anlatamam. Oglumla markete gittik. Dönüşte de parka.  Parkta arkadaşım ve oğluyla karşılaştık.  Ayaküstü sohbet ederken hiç olmadığı  bir şekilde ben o sabah yaşadığımız tartışmayı anlattım. Arkadaşım birden dokuluverdi ve "ben zaten boşandım, kısa bir süre sonra buradan ayrılıyorum" dedi. O ana kadar sorunlarimizin ne kadar benzer olduğunun farkında değildik. Uzun uzun konuştuk  dertlesir.  Hüzünlü bir veda ile ayrıldık ve onlar ankaradan ayrıldılar.  Aradan tam bir yıl ve 20 gün sonra da ben o şehirden ayrıldım. Yaşadıklarımız birbirine o kadar paralel ilerledi ki aynı şeyleri belki daha fazlasını birkaç ay arayla ben de yaşadım.  Birkaç gün önce telefonda D ile konuşurken bütün endiselerimi döktüm ona. Benden bir yıl önde gidiyor ya bana yol göstersin istedim. Onun desteğine ve iyimserligine sanırım hep ihtiyacım olacak. Yanımda kalmasını dilediği arkadaşlarımdan biri o.

--D ya, hayatlarimiz bu kadar benzerken keşke ankarada'yken daha erken tanışmış olsaydik, konuşmak için daha çok zamanımız olmuş olurdu.
--öyle deme, ya hiç tanısmamış olsaydik??
Haklı. ..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder