Hayat tüm yogunlugu ve kosturmacasiyla devam ediyor. Zaten havalar da sogudu, depresif ruh halimden gecilmez artik. Aglamali, yagmurlu yazilar eklerim arada. Sağolsun Deep benim mim yapmayı ne çok sevdiğimi bildiğinden artık nerdeyse hepsine beni de ekliyor. Kendisine teşekkürü borç bilirim efenim. Bugünkü mimimiz ise deep sayesinde keşfettigim Ebrar'in tatlı blog sayfasından bir alıntı. Bir fotoğraf seçiyoruz ve onun hissettirdiği, hatirlattigi şeyleri karaliyoruz. Benim çok sevdiğim bir iş. Eskiden fotoğraflara küçük öyküler yazardım. Tam benlik yani. Aslında daha uzun yazmak isterdim ama şimdilik idare edelim.
Zamanla hersey silinir sanıyor insanoğlu ama kandirmacadan başka birşey değil. Hicbirsey silinmiyor. Sadece ve sadece erteleniyor. Ve öyle bir an geliyor ki onca zaman içinde kendini kandırmış olduğunu anlıyorsun. Sonuç; hüsran. Başa dönüyorsun, geldiğin noktaya. Işte başladığım noktadayim şimdi. Herşeyi yeniden yaşamaya gücüm yok, ama yine de kaybettiğim ve belki de bir daha asla yakalayamacağım, yasayamayacagim yaşantıların hayalini kuruyorum. Geçmişi düşününce kafamda beliren tek bir cümle var: Herşey için çok geç.
Günlerdir yağmurlar yağıyor ruhuma. Hızını hiç kesmeden nasıl böyle aralıksız yağıyor anlayamıyorum. Aslında çok da Şaşmamak gerek. Ben üç saat boyunca nefes bile almadan aralıksız aglayabiliyorsam...
Kapattım gözlerimi. Bir daha açmamak ümidiyle. Herşey kararsın, aydınlık görmek de istemiyorum. Çok geniş, kocaman, uçsuz bucaksız bir denizdeyim. Turkuaz renkli. Küçücük bir saldayım ve sürüklenip gidiyorum. Deniz ve akıntı beni nereye sürükleyecek bilmiyorum. Merak da etmiyorum. Eskiden olsa yardım çağırmak için yollar arardım. Ne bileyim, helikopter geçse el, kol falan sallardım. Ya da yakınımdan bir gemi geçsin diye dua ederdim. Şimdiye sadece denizi seyre dalıyorum. Umutlar büyüterek sabrediyorum."
Benim mimlemek istediğim tek kişi sonik hanim. Onun cümlelerini merak ediyorum çünkü. O da şu ara yazmaya pek vakit ayiramiyor ama yine de ben mimlerim ve giderim:)
Günlerdir yağmurlar yağıyor ruhuma. Hızını hiç kesmeden nasıl böyle aralıksız yağıyor anlayamıyorum. Aslında çok da Şaşmamak gerek. Ben üç saat boyunca nefes bile almadan aralıksız aglayabiliyorsam...
Kapattım gözlerimi. Bir daha açmamak ümidiyle. Herşey kararsın, aydınlık görmek de istemiyorum. Çok geniş, kocaman, uçsuz bucaksız bir denizdeyim. Turkuaz renkli. Küçücük bir saldayım ve sürüklenip gidiyorum. Deniz ve akıntı beni nereye sürükleyecek bilmiyorum. Merak da etmiyorum. Eskiden olsa yardım çağırmak için yollar arardım. Ne bileyim, helikopter geçse el, kol falan sallardım. Ya da yakınımdan bir gemi geçsin diye dua ederdim. Şimdiye sadece denizi seyre dalıyorum. Umutlar büyüterek sabrediyorum."
Benim mimlemek istediğim tek kişi sonik hanim. Onun cümlelerini merak ediyorum çünkü. O da şu ara yazmaya pek vakit ayiramiyor ama yine de ben mimlerim ve giderim:)
Vauv! diyorum..
YanıtlaSilBu blogu ve tabi ki sahibesini de keşfetmiş oldum. Okurken çok sardı bitiverince üzüldüm.. Etkinliğe katıldığınız için de bloğum için yaptığınız güzel yorumlar için de teşekkür ederim, görüşmek üzere :)
Beğenmene sevindim:)) Ben teşekkür ederim, içinde fotoğraf olan herşeye bayılıyorum zaten. Sevgiler ...
YanıtlaSilelinize sağlık :) aynı etkinliğin yollarıyla düştüm bu satırlara :) kimler ne düşünmüş acab diyerek geldim :)
YanıtlaSilTakibe aldım, Beklerim :)
balinkokusu.blogspot.com.tr
Teşekkürler çok naziksiniz. iade-i ziyarete gelirim tabi:)
Silaaaaaaaa ne güzel olmuş :) en yakın zamanda dolu dolu birikenlerimi ve elbette fotoğrafımı kaptığım gibi yazacağım. sayende sebebim de oldu :) çok öperim yamuğum prensesim :*
YanıtlaSilÇok sevindim sonikcigim:) vaktin olduğunda yap tabi çok tatlı olur. Ben de çok çok öperim canım.
Silyazdım yihuuu
SilÇok sevdim, süpersin gerçekten:)
Silsen yazarken içinden hüzün geliyo hep de mi amaaa :) ama iyi geliyo valla elinden bu hüzün senin :)
YanıtlaSilÖyle vallahi Deep, güzel hüzünlenirim Allah için:) Teşekkürler ayrıca.
Sil