Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

26 Haziran 2015 Cuma

Kaç(a)mak

Dün akşam yine bizim kızlarla iki saatligine kaçamak günüydü. Yine evli olan iki arkadaşım eşleri ve çocukları ayarladilar, ben de benim bucuru yarı içime sinerek anneanneyle başbaşa bıraktım. Çok önceden bilet ayarlamasıni yaptigimiz Sunay Akın gösterisine gittik. Itiraf etmeliyim ki çoook bayildigim biri değil aslında. Artık değil demek daha dogru olur sanirim. Öğrencilik yıllarımda, ki; onun o parlak çıkış yaptığı zamanlara denk gelir, gösterilerine gitmisligim var. Sonra ne olduysa fazla tiyatral gelmeye başladı. Belki de amacı zaten bu tür birsey sunmak ama beni pek cezbetmemeye başladı. Hatta bir gösterisine çok yakın arkadaşımla 14 şubatta gitmiştik. Sevgilisiz olmanın hafif de olsa moral bozduğu zamanlardi ve bir nevi "hah kimin umrunda" seramonisiydi. Dün akşam ise tamamen arkadaslarla iyi vakit geçirmek için bir bahaneydi. Ve elbette ki çok iyi geldi. Okulun son zamanlarında gündüzleri bol bol vakit geçirme fırsatımız oldu tabi ama bu etkinlik ayrıca mutlu etti hepimizi.
Zor zamanlarin en ağır donemlerini atlattiktan sonra daha da hafiflemede, hayattan zevk alınabileceğini hatırlama konusunda en iyi yardimci iyi bir arkadaş. Neyse ki karşılıklı olarak ikimizin de iletişim becerisinin yüksek olmasından dolayı çok bu iyi arkadaşı kısa zamanda buldum. Hepimizde olduğu gibi onun da geçmişe dair travmatik anıları var. Belki dozu biraz fazla kaçmış olabilir. Ama öylesine güçlü ki, inanılır gibi değil. Dimdik durusunun ardında hayatın ona belli dönemlerde pek de nazik davranmamis olması yatıyor. Ama ruhunu beslemeyi öyle iyi başarmış ki, kader bile onu alt edememis. Kendine iyi bakmanin hayata atilacak en iyi kaziklardan biri oldugunun farkinda ve fıstık gibi olmasını da bence buna borçlu. Can arkadaşım N, iyi ki var,  iyi ki bencillikten uzak güzel bir ruhu var ve iyi ki yanımda. Tum kacamaklarda beraber oldugum, sevgili dert ortagim... Seni seviyorum bebek ... :))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder